Beseri Sef, Bakanlara heyecanla anlatıyordu:
- Yarın meclisten çıkaracağımız kanunla hem dünyaya parlak bir medeniyet örneği verecek,
hem de balık ecdadımızı yok olmaktan kurtaracağız. Biliyorsunuz ki, Darvin Hazretleri, insanın
maymundan, maymunun sebekten, sebeğin köpekten, köpeğin inekten, ineğin köstebekten,
köstebeğin kelebekten, kelebeğin sivrisinekten, sivrisineğin de balıktan geldiğini ispat etmistir.
Demek ki, balık bizim ecdadımızdır. Ecdada saygı Beseristanın sanındandır. Biliyorsunuz ki,
ecdadını inkar eden, hor görülenler piçtir, soysuzdur. Biz ise asla soysuz değiliz; olamayız!
Balıktan daha önceki ecdadımıza gelince, orası tarih öncesi çağına ait olduğundan onu
kurcalamak, tehlikeli faraziyelere girmek istemiyorum. Bu, ilmiihtiyata uygun değildir. Fakat sevgili
Bakanlarım, biliyor musunuz, mazinin karanlıklarında hala aydınlanmamıs noktalar bulunması
insanın içini nasıl hüzünle dolduruyor. Acaba benim ecdadım hangi balıktı?
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
- "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
- "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
- "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."